Öne Çıkan Yayın

Eğer...

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybet...

5 Aralık 2011 Pazartesi

LİDERLİK VE ÇALIŞAN SADAKATİ


“Eğer davranışlarınız diğerlerine daha fazlasını hayal etme, daha fazlasını öğrenme, daha fazlasını yapma, daha fazlası olmaya esin veriyorsa, öyleyse siz bir lidersiniz.”
John Quincy Adams

Yeni iş dünyasına hoş geldiniz! 2008 yılından beri yaşanan ekonomik krizlerle birlikte zor zamanlar geçirerek, güçlükler yaşayarak her alanda olduğu gibi iş dünyasında da bir dönüm noktası yaşandı. Teknoloji ve üretim yöntemlerinden, yönetim tarzlarına, strateji ve başarı modellerine kadar iş dünyasının tüm dinamiklerinde çok köklü değişiklikler yaşandı ve yaşanmaya da devam edecek… Bugün ilgilendiğimiz şeyler “yeni normaller”.

Artık işletmeler, küçülen pazarlar, artan rekabet, talepkâr müşteriler ve asla bitmeyen yüksek nitelikli, verimli insan sıkıntısı nedeniyle, daha azıyla daha fazlasını yapmak için, her zamankinden daha sınırlı olan kaynakları daha iyi sonuçlar almak için kullanmak zorunda. Yaşanan ekonomik krizler değişim süreçlerine hızla uyum sağlayabilecek esnekliği kazanmanın ne derecede önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Değişimin giderek daha hızlı ve daha az tahmin edilebilir hale geldiği bir dünyada, kurumların hayatta kalabilmesi için değişime uyumun ötesinde, organizasyonel çevikliğinin de artması çok önemli.

Bütün bu değişiklikler içinde değişmeyen tek şey "şirket performansında insanın oynadığı önemli rol" oldu. Şirketler, verimlilik ve kalite düzeylerini daha az fakat daha iyi seçilmiş, daha iyi organize olmuş ve daha iyi yönetilen insanla koruyor ya da artırıyor. Şirketler çalışanlarıyla ve diğer tüm paydaşlarıyla uyum içerisinde olduğu, değişimi harekete geçirebildiği takdirde sağlıklı sayılabilir. Strateji, planlama, taktik ve operasyonların amacı, insanları ve varlıkları organize etmek ve yeniden düzenlemektir.

Ticari başarı ölçüsü, büyük ölçüde, şirketin ne kadar yüksek ve istikrarlı bir karlılık elde ettiği ile belirlenir. Kar-zarar tablosu ise aslında mali sonuçları elde etmek için kaynakları bir araya getirme yeteneğinizi yansıtır. İnsan her şeyin odak noktası ve ölçüsüdür. Ürün ve hizmetin kalitesi; çalışanların kalitesi ile başlar. Çünkü hedefe insanla gidilir. Ünlü işadamı Henry Ford 1906 yılında "Fabrikalarımı alabilirsiniz, binalarımı yakabilirsiniz fakat çalışanlarımı bana geri verin; bu işi hemen yeniden kurarım." sözüyle, insanın önemini dile getirmiştir.

Bir yönetici olarak, amaç elbette en yüksek kârlılığı elde etmektir. Ancak aynı zamanda bir yöneticinin rolü, insanların ortaya koyduğu fiziksel, duygusal ve zihinsel bir çabayı artırarak, mümkün olan en yüksek getiriyi elde etmektir. Bu yatırımın geri dönüşü değil (ROI)... enerjinin geri dönüşüdür (ROE)…

R.Half International tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir kişi yaklaşık %50 kapasite ile çalışıyor. Net olmayan iş tanımları, önceliklendirme eksikliği, yönetim ve geri bildirim eksikliği nedeniyle ortalama bir çalışan işi ile ilgisi olmayan faaliyetlerde kendi zamanının %50 veya daha fazlasını geçiriyor. Çalışanları “düşünen” ve “katkı yapan” bireyler haline dönüştürmenin, tüm potansiyellerini ortaya koyabilecekleri biçimde motive edebilmenin önkoşulu ise "kendilerini değerli hissetmelerini"  sağlayabilmek. Napolyon'un dediği gibi,''iyi bir general altında hiç bir kötü asker yoktur.'' Net bir vizyona sahip iyi bir yönetici, ortalama performansa sahip bir ekibi, muazzam sonuçlar elde edecek zirve bir takım haline dönüştürecek organizasyonu yapabilir.

Aidiyet duygusu yüksek, şirkete bağlı ve yetkin çalışanlar için günümüz şirketleri hepsi kendi özelinde birçok yöntem ve yaklaşım uyguluyor. Çalışanların şirkete olan bağlılıklarını geliştirmek için kullanılabilecek bazı araçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

·         Çalışanları heyecanlandıracak, daha yüksek performansla çalışmalarını sağlayacak net değerler, vizyon, misyon, amaç ve performans hedefleri geliştirin
·         Açıklığın, şeffaflığın olduğu yüksek güvenli bir iş ortamı oluşturun
·         Her çalışanın potansiyelini ortaya çıkarın
·         Çalışanlara yeni beceriler edinmelerini sağlayacak işler sunun
·         Verimliliği en üst düzeye çıkarmalarını sağlayacak faktörleri belirleyin
·         En yüksek performans için çalışanları motive edin ve ilham verin
·         Net amaçlar ve hedefler belirleyin
·         Her çalışanın enerjisini güçlendirmek için çabalarını takdir edin, başarılarını ödüllendirin
·         Çalışanların başarısızlık korkusunu ortadan kaldırın
·         İletişiminizde her zaman kibar ve saygılı olun
·         İnsanların kendilerini önemli hissetmelerini sağlayın, diğer bir değişle, her çalışanın özgüvenini artırın, önüne çıkan engelleri aşması ve hedeflerine ulaşması için kendisine inanmasını sağlayın.

Yöneticiler, yönetsel etkinliği sağlayabilmek için çalışanlarına sadece ekonomik açıdan değil, sosyal açıdan da yaklaşabilmelidir. Amaç; çalışanların hedefleri ve gelişme istekleri ile organizasyon hedeflerini entegre ederek, hedef birliğine, bu sayede kurumsal mükemmelliğine ulaşmaktır.









Yararlanılan Kaynak:

Brian Tracy, Full Engagement!,AMA Books,2011