Öne Çıkan Yayın

Eğer...

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybet...

8 Haziran 2012 Cuma

Marka sadakati üzerine bir örnek..


Bir çeşit kahraman bakkal süper markete karşı hikayesi..


Her marka bir topluluk tarafından büyütülür. Topluluğun tüm üyelerinin birbiriyle al-ver ilişkisi içinde olduğu bütünsel bir ekosistemden bahsediyoruz. Herkesin oynayacak bir rolü var ve herkes gösterdiği çaba karşılığında ödüllendirilmelidir.

Bu noktayı basit bir hikayeyle anlatalım.

Genelde sabahları köpeğimi yürüyüşe çıkarıyorum ve kendime yakındaki bir kafeden bol sütlü bir kahve alıyorum. Sütlü kahve benim, yanındaki kurabiye köpeğimin ödülü. Uğradığımız kafe oldukça küçük, lüksten uzak, bakkala benzeyen bir yer. Kafenin işletmecileri çok hoş, Ortadoğulu bir çift.

Kafeye ilk gidişimde uzun bir kuyrukla karşılaştım. Kuyruk şaşırtıcı bir hızla ilerledi. Sadece hız değil, kuyruktaki insanların birbirlerinin isimlerini bilmeleri de şaşırtıcıydı. Birkaç ziyarette neler olduğunu anladım. Kafenin kendine özel bir sadakat programı vardı. Küçük bir kart 12 içeceği 10 içecek fiyatına almalarını sağlıyordu. Kartın üzerine ismin ve en sevdiğin kahve yazılıyordu. Her siparişinde kartın damgalanıyordu. Bu program sayesinde herkes birbirini ismiyle tanır olmuştu. Koltuklar, dışarıdaki tentenin altı, masanın yanı sohbet eden insanlara doluyordu.
Starbucks iş geliştirme ekibinin kafedeki trafiği fark etmeleri fazla zaman almadı. Aynı blokta harika bir starbucks açıldı. 11 eylülden sonra şöyle düşündüm: kafenin sahibi insanlar yaşadığımız kültür şokuyla starbucks arasında sıkışıp kalacaklar. İşleri bitti. Ertesi gün kafeye gitmeli ve onlara destek olmalıydım.

Ertesi sabah gözlerime inanamadım. Kapıdan dışarı taşan kuyruk binanın etrafında dolaşıyordu. Böylesine güçlü bir sadakatin kaynağı, starbucksın ancak rüyasında görebileceği bir topluluğu oluşturmasında gizli. Kafeyi işletenler hayatlarını kazanmak için çok çalışıyor. Müşteriler her gün yeni arkadaşlar edinmek için geliyor. ben kahvemi, köpeğim kurabiyesini alıyor. Bu arada birkaç metre ötedeki starbucks şöyle-böyle gidiyor.

Özetle, marka her katılımcının katkıda bulunduğu ve fayda sağladığı bir ekosistemin parçasıdır.
Bu hikaye Marty Neumeir’ın Zak’isimli kitabından alınmıştır. Kısa, basit, birkaç saatte okuyabileceğiniz, ancak dolu dolu bir kitap. Tavsiye olunur.