Günümüz iletişim dünyasında,
bilgiye kolay erişilebilmesi ürünlerin kısa zamanda ve kolaylıkla
kopyalanmasına neden olmaktadır. Bununla da kalmayıp müşteriler, aynı ya da çok
benzer ürünü sunan onlarca alternatifi karşısında görmektedir. (Örnek olarak, bir
sokakta 4-5 tane marketi; birbirlerine yakın yerlerdeki büyük alışveriş
merkezlerini gösterebiliriz.) Seçeneğin bu kadar çok ve benzer olduğu (fiyat,
ürün çeşidi, teknoloji, ulaşılabilirlik vb.) bir ortamda müşterilerin de beklentileri
yükselmektedir. Müşterinin kalite beklentisindeki bu yükselme, müşterinin
beklentilerinin -zaten her yerde bulabildiği- somut-maddi beklentilerden; daha
sosyal ve insani beklentilere doğru çevrilmesini ifade etmektedir.
Şirketlerin ürünleri, sistemleri,
yapısı ve stratejileri kopyalanabilir, ancak güven ortamı ve çalışanların
performansı kopyalanamaz. Zira bu saydıklarımız kuruma aittir ve tektir. Çalışan
performansı ile çalışan memnuniyeti birbirine sımsıkı bağlıdır. Bu nedenle
yürütülen faaliyetlerden maksimum faydayı sağlamanın en kolay yolu çalışanların
sesine kulak vermektir.
En son araştırmalar, müşteri
memnuniyetini artırmanın ve müşteri sadakati sağlamanın en sağlıklı yolunun,
önce mutlu ve çalıştığı kuruma bağlı çalışanlardan geçtiğini gösteriyor. Artan
çalışan memnuniyeti, hemen müşteri cephesine yansıyor. Bu bilinçten hareketle
müşteri memnuniyeti ve sadakati kadar çalışan memnuniyeti ve sadakati de tüm
dünyada kurumların önemle üzerinde durdukları konuların başında geliyor.
Çalışan memnuniyeti ve sadakati, bir kurumda ilişkilerin sıcak olması,
çalışanların yeteneklerini sonuna kadar kullanabilmesi, kendilerine değer
verildiğini hissetmeleri, yaptıkları işin ödüllendirilmesi ve işi iyi
yapabilmek için gerekli araç-gereçlerin temin edilmesi gibi unsurların
olmasıyla sağlanan büyük ölçüde duygusal bir bağdır.
Çalışan memnuniyeti veya
memnuniyetsizliğine yol açan etkenler, çalışanın kişiliğine, değer yargılarına,
inançlarına, kültürel yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Her çalışan
eğitimi ve alışkanlıkları doğrultusunda çalışacağı ortamın fiziksel ve sosyal
şartları için beklentiler oluşturur, yaptığı işin bu özellikleri karşılamasını
ister. Çalışandan ise beklenen bir başarı düzeyi vardır, yetenek ve özellikleri
uyarınca bu başarıya ulaşması beklenir. Bazı çalışanlar zor işleri tercih
ederler, başkalarının yapmakta zorlandığı işi başarmaktan haz duyarlar.
Yöneticisinin kendisini beğenmesini, takdir etmesini önemseyen çalışanlar
vardır. Çalışanların beklentilerini doğru düzeyde karşılayabilmek için
öncelikle beklentileri doğru tespit etmek gerekir.
İşte bu noktada çalışanlarının
beklentileri ile kurumun karşılayabileceği çalışan taleplerinin ortak bir
noktada buluşturulmasında kullanılabilecek Çalışan memnuniyeti araştırmaları
devreye girmektedir. Çalışan memnuniyeti araştırmaları ile çalışanların kurumun
uygulamaları konusundaki görüşleri alınarak beklentilerin belirlenmesi ve
kaynakların doğru alanlara aktarılması sağlanmaktadır.
Çalışan Memnuniyeti araştırmalarının
kuruma sağladığı başlıca faydalar şu şekilde sıralanabilir:
- Çalışanların motivasyon ve tatmin düzeylerinin
belirlenmesi, uygulamaların etkinliğinin ölçülmesi
- Kurum ile ilgili güçlü ve gelişmesi
gereken alanların belirlenmesi
- Çalışanların değişime olan ilgilerinin
tespit edilmesi
- Analizler sonucunda somut verilere
ulaşılması
- Çalışan önerilerinin alınması
- Kuruma ve araştırma sonuçlarına göre
en uygun faaliyet planlarının hazırlanması
Çalışan Memnuniyeti yapılan iş,
çalışma ortamı, iletişim ve işbirliği gibi pek çok konu ile ilgili memnuniyet
anlamına gelir. Çalışan memnuniyeti araştırmalarında temel alınan en önemli
nokta ise çalışanların görüşlerini rahatça ve olduğu gibi aktarabilecekleri bir
ortamın sağlanmasıdır.
Çalışma ortamının fiziksel
şartları; iş ortamının aşırı soğuk veya aşırı sıcak olması gibi değişkenler
çalışan memnuniyetini belirli sınırlar içinde etkilemektedir. İşletmelerde çalışanlar
arasındaki iletişim ayrı bir tatmin unsurudur. İyi iletişimden kasıt,
çalışanlar arası duygu ve bilgi bütünlüğünün sağlanmasıdır. Çalışanın başarılı
bir grup içinde yer alması, hayat görüşü kendisine uygun insanlarla birlikte
çalışması memnuniyeti artırmaktadır. Çalışan, işletmenin kendisine değer
verdiğini, işini yapmak için gerekli niteliklere sahip olduğunu bilirse daha
kolay tatmin olur. İş güvencesinin varlığı, çalışan memnuniyetini arttırdığı
gibi yönetimi de kolaylaştırır.
Çalışan Memnuniyeti araştırmalarının
sonuçlarının çalışanlarla paylaşılması, şirket yönetiminin bu araştırmaların
sonuçlarını önemli bilgi kaynakları olarak ele aldıklarını göstermektedir.
Sonuç paylaşımları çalışanlara genel görüş içerisinde kendi görüşlerinin yerini
görmeleri ve beklentilerini diğer çalışanlarla karşılaştırmaları fırsatını
vermektedir. Çalışanlardan elde edilen görüşler doğrultusunda yönlendirilen
iyileştirme uygulamaları çalışanların yönetime katılımına fırsat vererek
çalışan motivasyonunu ve bağlılığını olumlu yönde etkilemektedir.
Unutulmaması gereken en önemli
unsur ise karşılıklı sevgi, saygı, sabır ve sadakatin olduğu her kuruluşun
başarıya daha çabuk ulaşacağıdır.
Aralık 2008