Öne Çıkan Yayın

Eğer...

Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybet...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

KURUMSAL YÖNETİŞİM

Şirketler, öncelikle kendi ortaklarına, sonra çalışanlarına ve ilişkide bulundukları diğer çevrelere (müşterilerine, tedarikçilerine, vb) özetle tüm paydaşlarına karşı sorumludur. Kurumsal yönetişim anlayışı ile şirketler, kendi sorumluluklarının bilincinde verimliliklerini artırarak, hisselerinin değerini artırabilir ve bu süreçte ilişkide bulundukları tüm kişi ve kuruluşlarla olan ilişkilerini yasalara ve etik değerlere uygun yürütülebilirler.

Kuramsal yönetişimin amacı, kar dürtüsü nedeniyle oluşabilen, şirkete ve topluma zarar verebilecek sapmaları denetim altında tutmaktır denilebilir. Kurumsal yönetişim; kurumların, ülkenin ticari hayatını daha sağlıklı ve kalıcı bir şekilde geleceğe taşıması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Son yıllarda küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizler “Kurumsal Yönetişim” kavramına dikkatleri çekmeye başlamıştır. Zira küreselleşme nedeniyle bir ülkede veya büyük bir şirkette meydana gelen krizin etkisi yerel boyutları aşmakta, tüm dünyayı etkileyebilmektedir.

Yönetişim dilimize yeni yeni yerleşen bir kavram. Türk Dil Kurumuna göre yönetişim; resmi ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik ve politik otoritenin ortak kullanımıdır. Tanımda özellikle, yetkinin tek başına kullanımının yaratacağı olası sakıncaları azaltmak adına, “katılımcı anlayışla” hareket ederek yetki kullanımının üzerinde durulmaktadır. EFQM mükemmellik modelinde ise kurumsal yönetişim; bir kuruluşun yasal, finansal ve etik gereklilikleri yerine getirmesi için tanımlanmış yetki ve denetim çerçevesi olarak tanımlamaktadır.

Yeni “yönetim” anlayışı, yönetenlerle yönetilenler arasındaki “karşılıklı etkileşim” anlamını içerdiğinden, Türkçede yerini “yönetişim” olarak bulmaktadır. “Yönetişim” kavramı, bir tarafın diğer tarafı yönettiği bir ilişkiden, karşılıklı etkileşimlerin öne çıktığı bir ilişkiler bütününe doğru dönüşümü ifade etmektedir. Böylece yönetişim; kurumların faaliyetlerini yönetmek amacıyla kullandıkları yönetsel iradeyi oluşturmaktadır.

Kurumsal yönetişim tüm kuralların iyi tanımlandığı, kurumsal verimliliğin artırılmasına yönelik bir anlayıştır. Temelde dört ana prensip üzerine kuruludur:
• Açıklık
• Şeffaflık
• Adillik
• Hesap verebilirlik

Kurumsal yönetişimdeki en önemli başarı faktörü tartışmasız insandır. Bir işin prosedürünü hazırlarsınız, sistemini kurarsınız ama bunu uygulayacak olan insandır. İnsanların kafasında “Ben bunu nasıl yapar da kendime uygun hale getiririm?” gibi düşünceler oluşmaya başladıkça sistem de bozuluyor.
Yönetişim anlayışını daha somut olarak anlamak için önemsenen davranış örneklerinin bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
• Kurumsal çıkarları kişisel çıkarlardan üstün tutan bir davranış biçimi teşvik edilmelidir.
• Hukuka ve etik kurallara uyum sağlanmalıdır.
• Yöneticilerin yetkin ve etkili olması sağlanmalı ve başarı ödüllendirilmelidir.
• Şirket kurum dışı bilgi kaynaklarına ve gelişmelere karşı açık olmalıdır.
• Şirketin değerini etkileyecek gelişmeler zamanında değerlendirilmelidir.
• Şirketin geleceğine ilişkin risk ve fırsatlar düzenli olarak değerlendirilmelidir.
• Yönetim yapılarında şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcı yönetim tarzı, etkinlik ve verimlilik yaşama geçirilmelidir.
• Şirketin misyonu, ilke ve değerleri belirlenmelidir. Görev ve sorumlulukları belirlenmeli, uygun yönetim kadrolarını ve mekanizmaları planlanmalıdır.
• Şirketin günlük ve stratejik yönetiminin, misyon ve ilkelere uygun olarak yürütülmesi, kontrol ve değerleme ile ilgili mekanizmalar kurulmalıdır.
• Toplumsal projelere kaynak ayrılarak, yöneticilerinin ve çalışanlarının zamanlarının belirli bir bölümünü bu projelere ayırmaları teşvik edilmelidir.
• Şirket yönetiminde paydaşlar arasındaki dengeyi sağlayan ve onları yeteri kadar bilgilendiren bir yapı oluşturulmalıdır.

Katılımcı bir anlayışla, paylaşarak, anlaşarak ve uzlaşarak yönetilen şirketler, mutlaka daha çevik olacaklar ve daha büyük başarılara ulaşacaklardır.

16.06.2011


Bu yazı Cüno İletişim Dergisi Temmuz sayısında yayınlanmıştır.